24.02.2024

BERAT KANDİLİ MESAJI

BERAT GECESİ MESAJI:

Derik Müftüsü Dr. İbrahim Halil ŞİMŞEK Berat Kandili sebebiyle bir mesaj yayımlayarak, “Bu Gece, Rahmet Mevsimi Ramazan Ayının Habercisi Olan Berat Gecesini Hep Birlikte Hakkıyla İhya Edeceğiz İnşaallâh.”dedi.

Bizi en büyük nimet olan iman üzere bu geceye eriştiren Cenab-ı Allah’a hamdü senalar olsun" diyen Müftü Şimşek, “Berat, kurtuluş müjdesidir. Kulluk bilinciyle nasuh bir tövbeyle hata ve günahları terk ederek Allah’ın lütfuyla affa ve beraat'a mazhar olmaktır. Zihni ve gönlü fikren ve mânen kirleten, hayatı anlam ve amacından uzaklaştıran her şeyden Yüce Allah’a sığınmaktır. O’nun rızasına uygun olmayan tüm arzu ve davranışlardan uzak olmaktır. Hayatı, her şeyi bilen, gören, işiten kudret sahibi yüce Allah’ın varlığının idraki ve O’na karşı sorumluluk bilinciyle yaşamaktır. 

Günümüzde kayıp olan -Selef-i Salihin müminlerin her geceyi ihya etme- şuurunun günümüze taşımayı bu gibi faziletli geceleri vesile kılarak hayatımıza yeniden takva ile kuşanmaya bir başlangıç yapmaktır. 

Ramazan ayının habercisi olan Berat gecesi bizlere sorumluluklarımızı hatırlatır.
Nefsimizdeki düşmanlarımız olan bencillik, kibir, haset, tamahkarlık gibi duyguların hayatı çepeçevre kuşattığı, insanî değerlerin ve ahlaki erdemlerin örselendiği bir çağda arınmanın yüceliğine işaret eder. İnsanı, nefsininin esaretinden asalet ve Allah'a kul olma özgürlüğüne, küfür ve masiyet cehaletinden iman, bilgi, hikmet ve irfanına kavuşturan hakikatlerle tanışmaya davet eder. Yakın, orta ve uzun vadeli bir programla kendinden, ailesinden ve çevresinden başlayarak tüm insalığa ilahi emir ve peygamberi Sünnet-i hakim kılma şuur ve gayretini kuşanmaya davet eder. 
Bu geceyi vesile kılarak, hayatımızı yüceltecek ve yükseltecek olan salih ameller ve kemal'i imanla güzelleştirelim. Zira salih amel bilinci bizi her türlü kötü duygu ve düşüncelerden koruyan güçlü bir kalkandır. Bu meyanda Rabbimiz Kur’an-ı Kerim’de: “İman edip salih ameller işleyenlere gelince, (Allah) onların mükâfatlarını eksiksiz ödeyecek ve lütfundan onlara daha da fazlasını verecektir,” (Nîsa, 4/173) buyurarak güzel davranışın kendi katındaki değerini ve önemini hatırlatır.
Bu gibi zaman dilimlerini fırsata çevirerek sağlam bir iradeyle içimizden fırtınalar koparcasına tövbe ederek nebevî bir hayatı yaşama ve yaşatma, salih ve muslih olma çabasını en zirveye çıkarmalı hayatımızın gerçek anlam ve hedefine kilitlenmeliyiz. 
Yüce Rabbimizin af ve mağfiret gecesi olan bu geceyi samimi tövbelerimizle günahlarımızdan arınacağımız, fiili ve kavli dualarımızla umudumuzu yeşerteceğimiz bir kurtuluş ve diriliş gecesi yapalım. Sevgili Peygamberimizin bizlere öğrettiği;
“Allah’ım! Azabından affına, gazabından rızana sığınıyorum...” duası ile Rabbimizden af ve mağfiret niyaz edelim. Yüce dinimiz İslam’ın inanç ve hayat veren ilkelerinin rehberliğinde, ma’rufu, saygıyı, sağduyuyu merkeze alan kuşatıcı bir yaklaşımla daha güzel bir hayatın ve dünyanın inşası için hep beraber gayret edelim.
Bugün, fert, toplum ve insanlık olarak ağır bir imtihandan geçiyoruz. Gazze’de kadın, çocuk, yaşlı demeden dünyanın gözü önünde büyük bir soykırım gerçekleştirilmektedir. Eşi görülmemiş bu soykırımı gerçekleştiren gözü dönmüş caniler, cesaretlerini ümmet-i Muhammed’in suskunluğundan ve dağınıklığından almaktadır. Oysa yüce dinimiz İslam, bizleri vahdete çağırmaktadır. Birlik olmaya, birlikte hareket etmeye davet etmektedir. Yaşanan bu vahşet, sadece Müslümanların değil bütün insanlığın ortak sorunudur. Dünyanın gözü önünde gerçekleştirilen cinayetlere seyirci kalmak hatta destek olmak, bütün insanlığın ayıbıdır. Zira kendilerini diğer insanlardan üstün tutan, yeryüzünü özel mülkleri gören zalimler, sadece Müslümanların değil, bütün insanlığın geleceğine kastetmektedir. Ülkemiz, dinimiz, dilimiz, ırkımız ne olursa olsun böyle bir katliama karşı çıkmak insan olmanın gereğidir. Sadece kavli dua ile zulmün kalkmasını isteyerek yüce Allah'ın kendi Kevin kanunları olan sebepler kanunu istememiz ona karşı su-i edep içinde olmamlı fiili tüm sebepler kanununa riayet ederek çaba göstermekle beraber kavli dualarınızı ve salih amellerimizi de eksik etmemeliyiz. 
Zulüm nerede işlenirse işlensin zalime dur demek insan olarak hepimizin mesuliyetidir. Çünkü küfre rıza göstermek küfür olduğu gibi zulme rıza göstermek de zulümdür. Kadın erkek, genç yaşlı her birimiz dünyadaki tüm zulümlerin son bulması için sorumluluklarımızı yerine getirelim. Hz. İbrahim’in ateşini söndürmeye giden karınca misali hakkın yanında, bâtılın karşısında yer almaya devam edelim. Bizler inanıyoruz ki bu zor günler elbet sona erecektir. Zalimlerin zulmü mutlaka bitecek, mazlumların yüzü gülecek, zafer er veya geç inananların olacaktır. Salih ecdadımız gibi mazlumların umudu olmaya, ümmet bilinciyle dünyamızı yeniden barış yurdu haline getirmeye herdaim çalışacağız, inancımız bunu bizden istemektedir. Bu duygu ve düşüncelerle milletimizin ve tüm İslâm âleminin Berat Gecesi’ni tebrik ediyorum. Bu gecede yapacağımız samimi ve salih ameller vesilesiyle, milletimizin ve tüm müslümanların her türlü maddi/manevi şirk, günah, dert, sıkıntı, musibet ve hastalıklardan berî olmasını diliyor; Ramazan ayına, günah yüklerimizden arınmış olarak girebilmeyi, hesap gününde kurtuluş beratını alanlardan olmayı Yüce Allah’tan niyaz ediyorum.” diye konuştu.